Alerji, bağışıklık sisteminin normalde zararsız bir maddeye karşı verdiği anormal tepkidir. Bu maddeler alerjen olarak adlandırılmaktadır. Alerjilere farklı alerjenler neden olabilir ve alerjiler vücutta farklı sistemleri etkileyebilir. Alerjiler, toplumun büyük bir bölümünü etkilemektedir. Alerjiye; polenler, akarlar, tozlar, hayvanlar ilaçlar, besinler ve mantarlar sebep olabilir. Memorial Şişli Hastanesi Alerji Bölümü’nden Prof. Dr. Ayşe Bilge Öztürk, alerji ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Alerji Nedir? Bağışıklık sistemi, bakterileri, virüsleri ve insanlar için risk oluşturabilecek diğer elementleri tanıyıp onlara yok ederek hastalıklardan korunmayı ve sağlıklı kalmayı sağlar. Alerji bağışıklık sisteminin aslında vücuda zararı olmayan maddeleri düşman olarak algılaması ve reaksiyon göstermesi sonucu oluşmaktadır. Normalde zararsız olan bu maddelere alerjen adı verilmektedir. Polen, ev tozu, akar, hayvan tüyleri, ilaçlar ve bazı besinler alerjiye neden olabilmektedir. Alerji nedenleri nelerdir? Alerji genetik ve hava kirliliği, beslenme alışkanlıklarında değişiklik, iklim değişikliği gibi çevresel etkenler ve mesleki maruziyet (fırıncılar, kuaförler, boyacılar gibi) sonrası ortaya çıkabilir. Alerji belirtileri nelerdir? Alerji belirtileri ve şiddeti hastanın genetik yapısına, alerjenin tipine ve yoğunluğuna bağlı olarak değişebilir. Alerjenlere bağlı olarak görülen belirtiler şöyle sıralanmaktadır;
- Burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma
- Öksürük, hışıltı, nefes darlığı
- Ciltte kaşıntı ve kızarıklık (kurdeşen)
- Dudak ve göz çevresinde şişlik (anjioödem)
- Gözlerde kaşıntı, kızarıklık, sulanma
- Dudaklarda, ağız içerisinde ve boğazda kaşıntı
- Bulantı, kusma ve ishal olabilir.
- Belirtiler hafif olabileceği gibi, ölümcül sonuçlanabilecek anafilaksi tablosu gibi ağır şekilde de seyredebilir. Alerjiye bağlı olarak; astım, rinit, anafilaksi, atopik dermatit, besin alerjisi kontakt dermatit, ürtiker, ilaç alerjileri, göz alerjileri, böcek alerjileri gibi hastalıklar görülebilir.
Alerjen çeşitleri nelerdir? Çeşitli maddeler vücutta alerjen olarak algılanabilmektedir.
- İnhalan alerjenler (Solunan alerjenler )
- Ev tozu akarları, polenler, evcil hayvan alerjenleri, hamam böceği, mantar sporları. Besin alerjenleri Süt, yumurta, kuruyemişler (fındık, ceviz, fıstık), buğday, soya, balık, kabuklu deniz ürünleri, böcek zehirleri, arı zehri (venom), ilaçlar, antibiyotikler, antikonvülzanlar (epilepsi ilaçları) ağrı kesiciler (aspirin, non steroid anti inflamatuvar ilaçlar), monoklonal antikorlar.
Kontakt alerjenler Nikel, kobalt, potasyum dikromat, diğer, lateks olarak gruplandırılabilir. Alerji tanısı nasıl konulur? Alerjik hastalıklarda tanısal işlemler deneyim gerektirir ve mutlaka alerji ve immünoloji uzmanları tarafından yapılmalıdır. Alerjik hastalıklarda tanı hastalık özelinde alerji uzmanları tarafından konmaktadır. Öncelikli olarak hastanın şikayetleri değerlendirilir, fizik muayenesi yapılır ve şüpheli alerjik hastalık tanısını doğrulamak için uygun testler yapılır. Alerjide kullanılan tanısal testler nelerdir? Alerjik hastalıkların teşhisinde birçok yöntem kullanılabilmektedir. Bunlar; Alerjenlerle deri testleri (prik testleri, intradermal, yama) Serumda alerjene özgün IgE Provokasyon testleri Bazofil aktivasyon testleri Lenfosit transformasyon testleridir. Alerji testi nasıl yapılır? En sık yapılan deri testleri prik testleridir. Alerjik olduğundan şüphelenilen maddelerin bir damlası ön kol derisine uygulanır ve ardından küçük bir lanset ile deriyle teması sağlanır. Prik testi 15 dakika içinde sonuç veren pratik ve ağrısız bir testtir. Yeni bir alerjiden şüphelenildiğinde veya var olan alerjiyi kontrol etmek için tekrarlanabilir. Yama testleri, sırt bölgesine yama şeklinde uygulanmaktadır. Bu testler, metaller, kozmetikler ve topikal ilaçlar (merhem veya kremde) gibi deri ile temas eden çeşitli ürünlerin neden olduğu alerjik kontakt dermatitlerde yapılmaktadır. Arı zehirlerine veya ilaçlara karşı alerji şüphesi olması durumunda veya prik testlerinin negatif çıkması durumunda bir sonraki adım intradermal testler yapmaktır. Bunlar, küçük bir iğne ile deri altına az miktarda seyreltilmiş alerjenin verilmesini içerir. Bu tür bir prosedürde genel reaksiyon riski olduğunu unutmamak önemlidir, bu nedenle sadece deneyimli profesyoneller tarafından ve hastane ortamında yapılmalıdır. Bu testler biraz daha ağrılıdır ancak bireysel toleransa bağlı olarak her yaşta da yapılabilir. Ayrıca spesifik antikorların varlığını daha kesin olarak ölçebilen kan testleri yapılabilmektedir. Alerji tedavisi nasıl yapılır? İlk ve en etkili önlem, alerjenle temastan kaçınmaktır. Semptomları tedavi etmede oldukça etkili ilaçlar bulunmaktadır. Antihistaminikler, topikal kortikosteroidler, nazal ve inhaler kortikosteroidler bu ilaçlar arasında yer almaktadır. Tüm bu tedavilerin düzenli bir şekilde uygulanması önemlidir. Düzenli kullanılan ilaçlarla belirtileri kontrol edebilmek mümkündür. Hastalığın kontrolünü sağlarken ilaçların oluşabilecek yan etkilerinden korunmak için sadece istenilen organa etki edebilecek, maksimum etki sağlayacak en düşük dozun kullanılması hedeflenmektedir. Bu kurallara uyulduğunda yan etki görülme olasılığı neredeyse ortadan kalkmaktadır. Ağır olgularda yeni çıkan biyolojik ajanlar ve alerjen immünoterapi gibi bir takım farklı tedaviler de kullanılabilir. Bu tedavilere uygunluk ve tedavi sonrası takip mutlaka bir alerji ve immünoloji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Hastalığın her aşamasında korunma yöntemlerine dikkat edilmelidir Alerji iğnesi nedir? Alerjik reaksiyonların günlük yaşamı etkilediği bazı durumlarda “alerji iğnesi (immunoterapi)” önerilebilmektedir. Alerji iğnesi kişinin bağışıklık sisteminin adaptasyonunu zorlamak amacıyla, yavaş yavaş söz konusu alerjene maruz bırakıldığı bir tedavidir. Bu, günlük yaşamda ortaya çıkan alerjene sonraki maruziyetlerde alerjik reaksiyonu önleyecektir. Halen alerjik rinit ve hafif alerjik astım gibi solunum yolu hastalıklarında ve venom (arı) alerjisinin tedavisinde etkili ve güvenli olarak kullanılmaktadır. Aşı tedavisi özel bir deneyim gerektirdiği için mutlaka alerji ve immünoloji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Tedavi protokolü sabit değildir. Her hastaya ve alerjiye göre değişim gösterir. İmmünoterapi risksiz değildir: hasta duyarlı olduğu alerjenle temas ettiği için, anafilaktik şok dahil olmak üzere alerjik reaksiyonlar görülebilir. Bu nedenle aşı sonrası bir saat hastane ortamında gözlem gereklidir.