Astım Hastalığının Sık Görülen Belirtileri

 

ASTIM Astım, hava yollarının herhangi bir mikroorganizma olmadan iltihaplanması ve daralması sonucu oluşmaktadır. Dünyada görülen en yaygın hastalıklardan biridir. Her yaştan insanı etkileyebilen kronik ve inflamatuar bir hastalıktır. Çocukluk çağında daha çok erkek çocuklarını etkileyen astım, erişkinlerde ise kadınlarda daha fazla görülmektedir. Düzenli ilaç kullanımı ve doktor kontrolleri ile astım kontrol altına alınabilir. Astım hastaları normal ve aktif bir yaşam sürdürebilir. Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Füsun Soysal, astım ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Astım nedir? Astım akciğer hava yollarının yani bronşların kronik iltihabı bir durumudur. Hastalar; nefes darlığı, öksürük ve göğüste sıkışma hissi şikayetiyle doktora başvurmaktadır. Astımın belirtileri KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ile karışabilmektedir. Astımın neden olduğu bu şikayetler zaman zaman özellikle mevsimsel değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. İlaçlarla veya ilaçsız olarak bu şikayetler geçebilmektedir. Astımda hava yolları eski haline dönebilirken, KOAH’ta bu söz konusu değildir. Astım kronik bir hastalık olduğu için düzenli ilaç kullanımı ve doktor kontrolü önem arz etmektedir. Astımın nedenleri nelerdir?

  • Genetik yatkınlık,
  • Sigara kullanımı,
  • Fazla kilo ve obezite,
  • Ev tozu akarları, polenler, küf mantarları ve hayvan tüyleri,
  • Kimyasal maddeler,
  • Hava kirliliği bulunmaktadır.
  • Astımın, alerji kaynaklı olduğu düşünülüyorsa, hastaya cilt ve kan testleri yapılarak hastanın hangi maddelere alerjisi olduğu belirlenmelidir. Bu maddelerden uzak durulması tedavinin temelini oluşturmaktadır. Eğer hastanın polen alerjisi bulunuyorsa polenlerin çok olduğu dönemlerde dışarıya mümkün olduğunca çıkılmaması ve gerekli durumlarda maske kullanması önerilmektedir.

Astımın belirtileri nelerdir?

  • Öksürük,
  • Göğüste sıkışma ve baskı hissi,
  • Nefes darlığı,
  • Soluk alıp verirken hırıltı, hışıltı ve ıslık sesi benzeri seslerdir.
  • Bu belirtiler tekrar ediyorsa, kendiliğinden ya da astım spreyleri ile düzeliyorsa ve özellikle uykudan uyandıracak şekilde görülüyorsa akla astım hastalığı gelmelidir.
  • Astım tanısı için istenen testler nelerdir? Astım, hasta öyküsü ile tanısı konabilen bir hastalıktır. Hastada; öksürük, nefes darlığı, hırıltılı, hışıltılı solunum, göğüste baskı hissi gibi tekrarlayan şikayetlerin varlığı astımı işaret edebilmektedir. Hastadan alınacak detaylı bir hasta öyküsü ve solunum fonksiyon testi tanının konmasında yardımcı olmaktadır. Şikayetleri olan kişiyi solunum fonksiyon testi uygulanır. Daha sonra bir nefes açıcı verilerek 15-20 dakika sonra solunum fonksiyon testi tekrar yapılır. İki ölçüm arasında belirli bir fark varsa astım tanısı konulmaktadır. Solunum fonksiyon testleri hastanın iyi olduğu dönemde normal çıkabilmektedir. Bu durum, kişinin astım olmadığı anlamına gelmemektedir. Alerji testleri, astımın alerjik kökenli olup olmadığını belirlemek için yapılmaktadır. Erişkin astım hastalarının yarısı alerjik astımlıdır. Kişinin hasta öyküsü alınırken eğer alerjik durumlardan bahsediliyorsa alerji testi yapılabilmektedir. Astım tanısı için çoğu zaman akciğer filmi ya da akciğer tomografisine gerek olmamaktadır. Bu belirtiler başka akciğer hastalıklarının da belirtisi olabileceği için ayrım yapmak adına görüntüleme tekniklerine başvurulabilmektedir. Astım tanısı için kan testi de bulunmamaktadır. Kan testleri de yine başka akciğer hastalıklarının olup olmadığını anlamak için yapılmaktadır. Astım tanısı konulduktan sonra astıma eşlik eden diğer hastalıkların varlığı da mutlaka gözden geçirilmektedir. Astımla nazal polip, kronik ve alerjik nezle gibi hastalıklar sık görülmektedir. Uyku apne sendromu da astımlı hastalarda sık karşılaşılmaktadır. Astım tanısı konduktan sonra hasta 1, 3 ve 6 aylık arayla takip edilmektedir. Bu periyodlarda hastaya solunum fonksiyon testleri ve diğer kontroller yapılmaktadır. Astımın tedavisi nedir? Astımda geri dönüşümlü bir hava yolu darlığı söz konusudur. Tedavide düzenli ilaç kullanımı ve rutin hekim kontrolü ile astımın kontrol altına alınması amaçlanmaktadır. Kronik bir hastalık olduğu için tamamen tedavisi söz konusu değildir. Tedaviyle astım belirtilerinin mümkün olduğu kadar azaltılması, hastanın rahat uyuyabilmesi, günlük hayatına konforlu bir şekilde devam edebilmesi ve astım ataklarının önlenmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Astım tedavisinde hasta ve hekim işbirliği çok önemlidir. Alerjik astımlı bir hastanın alerjenden korunması önemlidir. Astım tedavisinde inhalasyon yani nefes yoluyla alınan sprey tarzı ilaçlar kullanılmaktadır. Bu spreylerin içinde kortizon ya da nefes açıcı ilaçlar bir arada ya da ayrı ayrı bulunabilmektedir. Astım ilaçlarında kortizon bulunmaktadır ama bu ilaçlar bağımlılık yapacak düzeylerde değildir. Spreyler nefes yoluyla kullanılan ilaçlardır, kortizon lokal olarak hava yolları ve bronşlarda etkili olmaktadır, dolayısıyla çok ciddi yan etkileri bulunmamaktadır. Astım tedavisinde kullanılan kortizon miktarı mikrogram dozunda yani çok düşüktür. Kilo artışı, ciltte bozulmalar, katarakt gelişimi, mide rahatsızlıkları ya da kemik erimesi gibi kortizonun bilinen yan etkilerine neden olmamaktadır. Astım hastaları ilaçlarını kendi isteklerine göre kesmemelidir. Astım ilaçları düzenli olarak kullanıldığında sürekli ilaç kullanımı da önlenebilmektedir. Tedavi başladıktan sonra düzenli doktor kontrolü önerilmektedir. Astım kriz ve ataklarla ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Bu sebeple hastanın ilaçları her zaman ulaşılabilir olmalıdır. Bazı hastalarda astım ağır seyredebilmektedir. Bu hastalar için özel tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Biyolojik ajanlar denilen bu özel tedavi yöntemlerine astım alanında uzman merkezlerden ulaşılması gerekmektedir. Sık sorulan sorular Astım hastaları nelere dikkat etmelidir? Astım hastaları ilaçlarını düzenli olarak kullanmalı ve doktor kontrollerini aksatmamalıdır. Alerjik astım hastaları ise astımı tetikleyecek alerjenlerden mümkün olduğunca kaçınmalıdır. Polen alerjisi olan bir hasta mümkün olduğunca dışarı çıkmamalı, çıkmak zorunda ise maske kullanmalıdır. Ev tozu akarına alerjisi olan bir hasta hayat boyu buna özen göstermelidir. Hayvan tüylerine alerjisi olan bir astım hastası yine bu alerjene maruz kalmamak adına dikkatli olmalıdır. Sigara içen bir kişi sigarayı bırakmalı, fazla kilolu olan bir hasta mutlaka kilo vermelidir. Astım atağına neden olabilecek güçlü ve ağır kokulardan uzak durmaya gayret edilmelidir. Astım krizi nedir? Astım semptomları hem yavaş yavaş hem de aniden kötüleşebilir. Bu astım krizi olarak bilinmektedir. Ağır bir kokuya maruz kalmak ya da grip gibi üst solunum yolları hastalıkları astım krizine yol açabilmektedir. Astım krizi olmadan önce göğüste sıkışma, soluk alıp verirken hırıltı ve ıslık sesi şeklinde seslerle belirti verebilmektedir. Stres, aşırı sevinç, üzüntü ve sıkıntı bazen astım ataklarına neden olabilmektedir. Ciddi ataklar hastaneye yatmayı gerektirebilir ve nadiren de olsa astım yeterince tedavi edilmezse hayatı tehdit edici olabilir. Astım hastalığı geçer mi? Astım kronik bir hastalık olduğu için tamamen iyileşmesi söz konusu olmamaktadır. Astımın belirtileri geceleri ve sabahın erken saatlerinde, fiziksel egzersizden sonra veya başka bir tetikleyicinin (kirlilik, alerjenler vb.) varlığında ortaya çıkabilmektedir. Fakat düzenli ilaç ve doktor kontrolleri ile astım kontrol altına alınabilmektedir. Astımlı bir hasta hamile kalabilir mi? Astım hastası bir kadının hamile kalmasında bir sakınca yoktur. Hamilelik süresince düzenli ilaç ve doktor kontrolleri aksatılmamalıdır. Hamilelerin kullanabileceği güvenli ilaçlar bulunmaktadır. Düzenli takip edilmeyen astım hastaları gebeliklerinde sorunlar yaşayabilirler. Bunu önlemek için düzenli hekim kontrolleri ve ilaç kullanımı şarttır.